Riskli binaların yıkım ve yeniden yapımı: İşte adım adım süreç

“`html

İstanbul’da Depremler Sonrası Riskli Yapıların Dönüşüm Süreci

İstanbul’da kaydedilen ve büyüklüğü 6,2’yi bulan depremler, riskli yapıların dönüşümünü yeniden gündeme taşıdı. Bu durum, yatırımcılar ve bina sahipleri için önemli bir dönüşüm fırsatı sunuyor.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’a göre, ekonomik ömrünü doldurmuş veya yıkılma riski taşıyan yapılar “riskli yapı” olarak kabul ediliyor. Bu yapıların dönüşüm işlemleri, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.

Riskli yapıların dönüşüm süreci, yapı sahiplerinin “tespit başvurusu” yapmasıyla başlar. Ardından “risk tespiti”, “riskli yapıların yıkılması” ve son olarak “yıkım sonrası uygulamalar” aşamaları ile devam eder.

İlk Aşama: Tespit Başvurusu

Afet durumlarında yıkılma riski taşıyan binaların tespit edilmesi için ilk adım, malikin başvurusuyla atılmalıdır. “Riskli yapı tespiti”, ilgili resmi kurumların internet sayfasında yer alan lisanslandırılmış kuruluşlara başvurularak gerçekleştirilmelidir.

Başvuru, yapı sahipleri veya kanuni temsilcileri tarafından e-Devlet şifresi ile online olarak yapılabilir.

İkinci Aşama: Risk Tespiti

Başvurunun ardından, lisanslı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen incelemeler neticesinde hazırlanan riskli yapı tespit raporu, İstanbul, Ankara ve İzmir’de ilçe belediyelerine, diğer illerde ise Kentsel Dönüşüm Müdürlüklerine gönderilir.

Belediyeler veya il müdürlükleri, tespitlerin yanlış olması durumunda durumu ilgililere iletebilir. Bunun yanı sıra, “riskli yapı” olarak belirlenen binalarla ilgili tebligat, ilgili tapu müdürlüğüne yapılır. Yapı sahipleri, tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz edebilir.

İtiraz edilmediği takdirde, tebligat tarihinden itibaren 90 gün içerisinde yapı yıkılır. “Riskli yapı” itirazları üniversitelerden ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’ndan oluşan teknik bir heyet tarafından incelenir ve karar verilir.

Üçüncü Aşama: Riskli Yapıların Yıktırılması

Kesinleşen “riskli yapı” kararının ardından, yapı maliklerine 90 gün içinde yıkım işlemini gerçekleştirmeleri için süre tanınır. Eğer malik, bu süre içinde yıkım işlemini gerçekleştirmezse, ilgili kurumlar tarafından elektrik, su ve doğal gaz hizmetlerinin kesilmesi istenecektir.

Yıkım işlemleri ise mülki idare ve güvenlik güçleri eşliğinde gerçekleştirilir. Eğer sahipler, yapıyı yıktırmazsa, ilgili kurumlar yıkım işlemini gerçekleştirir ve mal sahipleri, bu işlemin masraflarından kendi hisseleri oranında sorumlu olurlar.

Yıkım Sonrası Uygulama

Riskli yapının yerine yapılacak yenilikçi projeler, tüm maliklerin katılımıyla belirlenir. Ancak, eğer maliklerin uzlaşmaya varamaması durumunda, 6306 sayılı Kanun çerçevesinde projelere sahip olduğu hisseleri oranında salt çoğunluk karar verir.

Yeni projelerin gerçekleştirilmesi için gerekli olan tevhit, ifraz gibi işlemler, salt çoğunlukla alınan karar doğrultusunda yapılır. Anlaşma sağlayamayan maliklerin hisseleri, açık artırma ile diğer paydaşlara sunulur.

Riskli yapı tespiti kesinleştikten sonra, yapıyı yıktırmak istemeyen maliklerin hisse satış işlemleri gerçekleştirilebilir. Yeni projelere dair teklifler, ilgili muhtarlık ve noter aracılığıyla ilan edilir.

Satış işlemleri, çoğunluğu sağlayan maliklere yönelik olarak yapılır ve ilk satışta herhangi bir dışarıdan katılımcı kabul edilmez. Eğer anlaşma sağlanamazsa, tekrar bir satış süreci düzenlenir.

Yıkım işlemleri tamamlandığında, 6306 sayılı Kanun kapsamında vergi muafiyetleri, kira yardımları ve faiz destekleri, hak sahiplerine sunulacaktır.






“`

Related Posts

Pegasus’tan tavan ücreti güncellemesi

Pegasus Hava Yolları, İstanbul’da meydana gelen depremler nedeniyle İstanbul çıkış ve varışlı tüm iç hat seferlerinin bilet tavan fiyatının, 30 Nisan Çarşamba gününe kadar 2 bin 850 lira olarak sabitlendiğini duyurdu.

TOBB’dan ekonomi alarmı: Finansman zorluğu, artan maliyetler ve zirai don…

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen 7 bölge toplantısında, 81 il ve 160 ilçeden gelen oda-borsa temsilcileri iş dünyasının sıkıntılarını dile getirdi. Finansmana erişim zorluğu, zirai don ve artan maliyetler öne çıkan sorunlar arasında yer aldı.

Nobelli Acemoğlu: Teknoloji devlerine yüzde 50 sabit vergi konulmalı

Daron Acemoğlu, Google’ın dijital reklam pazarındaki tekelleşmesine dikkat çekerek teknoloji devlerine yüzde 50 sabit vergi çağrısı yaptı. Acemoğlu, elde edilecek gelirin bağımsız gazeteciliğe ve kamusal dijital alanlara aktarılması gerektiğini vurguladı.

EYT, SSK, Bağ-Kur… Emeklilik planlamasında kritik 15 kural

SGK sisteminde emeklilik, sigorta başlangıç tarihinden son ödenen prim gün sayısına kadar birçok değişkene bağlı olarak şekil alıyor. SGK uzmanı Özgür Erdursun, milyonlarca çalışanı ilgilendiren emeklilik planlaması ile ilgili detayları köşe yazısında ele aldı.

Kapasite kullanım oranı açıklandı

İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), nisanda geçen aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 74,3 seviyesinde gerçekleşti.

Bakan Şimşek, ABD Hazine Bakanı Bessent ile görüştü: Kısıtlamalar kaldırılacak mı?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile bir araya geldi. Görüşmede, kısıtlamaların kaldırılmasının önemi vurgulandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir